26 Aralık 2012 Çarşamba

PÜSKÜLLÜM,

PÜSKÜLLÜM,
(Çiçekle Hasihal)

Gördüm, Yüzü sararıp, benzi solmuş
Hasretten kılcal damarları patlamış
Hasretten ciğeri pare pare paralanmış
O da, benim gibi, kalpten yaralanmış.

Kapıyı açtım, gördü bana.
Nasılsın dedim, küstü bana.
Anladım ki; susuzluktan yanmış.
Anladım ki; hasretten kavrulmuş.

Su verdim, güldü bana.
Sevgi verdim, sarıldı bana.
Su verdim, içti kana kana.
Seviyorum dedim, sarıldı bana.

Su verdim, güldü bana.
Sevgi verdim, sarıldı bana.
Su verdim, içti kana kana.
Seviyorum dedim, sarıldı bana.

Gideceğim dedim, yine küstü bana.
Göz yaşı tomurcuk olup, aktı bana.
Geleceğim dedim, gülümsedi bana.
Ben de, dönüp öptüm, kana kana.

Bir derdin olursa, gel söyle bana.
Canımı, her şeyimi vereyim sana.
Ne olur; küsüp beddua etme bana.
Seviyorum dedim, sarıldı bana.

Ben gülsüz gülemem.
Ben bülbülsüz ötemem.
Başka kimseye derdimi dökemem.
Sen den başka kimseye sevemem.

Sordum, kim sana bu hale getirdi böyle?.
Söylemek istemedi, dili tutuldu kaldı öyle.
Israr ettim, seni de mi vefasız yaptı böyle.
Evet der gibi, gözümün ta içine baktı öyle.


Bayram TUNCA
06.07.2000

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder