22 Ağustos 2014 Cuma

uzaklarda senin yüreğin

VAKTE KAN DÜŞERKEN

vakte kan düşerken

anılarımı ararım yanı başımda

cananı sayıklarım

heyula girdabına batarken parmaklarım


BİR RESİM ÇİZSEM DAĞLARA

öpsem esmer kakülünden

savrulsam akşam rüzgarlarında

çöl kumlarını avuçlasam

atsam kin tutan bakışlara

taksam kıyamet saatini koluma

sokaklarda yürüsem hayalinle

birdenbire atılsam en öne

haykırsam kimsesizliğimi

not düşsem defterlerime okunsa anılarım

tekerrür eden tarih adına

sevsem sevsem de seni

öpsem esmer yanaklarından haykırsam

çöl tepelerine kimsesizliğimi

atılsam karanlıklara yazdırsam adını

yalçın kayalıklara

öpsem kan tutan alınlarından

kurbanlık koyunların sağsam

tertemiz şefkatlerini

ve bir resim çizsem dağlara

anlasa körler

dağlarda yankılansa

duyulsa herkes tarafından



bir martının kanadına

bir öpüş kondursam

kıyamet saatine yakın

duyursa en şefkatlilere

acınsa kimsesizliğime

öpülse beyaz alnımdan ve ölü dudaklarımdan

kıyamet adına

kıyamet anında



UZAKLARDA SENİN YÜREĞİN

biliyorum sevdiğim

uzaklardasın

uzaklarda senin yüreğin

tel tel saklı kokuların dudaklarımda

avuçlarımda hayallerin

biliyorum

ah ne olurdu

sözlerini saklasaydım kulaklarımda

geceleri baykuşlar ötmeseydi

yengeç kıskacına düşmeseydi duygularım

ah ne olaydı

sen yanımda olsaydın

biliyorum sevdiğim uzaklardasın

uzaklarda senin yüreğin

kuşların çırpınışlarını

gökyüzünde haykırışlarını duyuyorum

biliyorum sen de duyuyorsun

kalp atışlarımı

uzat elini tutuver yüreğimi

umutların umutlarımda olsun

ki kar yağmasın ilkbaharıma

solmasın yeni açan çiçeklerim

biliyorum sen de istiyorsun

ama dağlarda karlar eriyor

yüreğim yüreğinde eriyor sevgilim

biliyorum uzaklardasın

uzak düşlerde senin yüreğin

biliyorum

mustafa küçüktepe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder