2 Haziran 2014 Pazartesi

öykücük

-merhaba.
-merhaba.
-seni aşağı inerken gördüm arkandan geldim.
adın ne senin
-adım yok bana isim vermediler
-bana vermişlerdi benim adım emira.
-burası senin evinmi bunlar kim
-evet burası benim evim bunlar annem le babam,sana odamı göstereyim
mi
-ne var ki odanda
-bi şey yok sadece görmeni istedim
beraber odasına doğru çıkmaya başladılar,küçük sofayı geçip avluya
geldiler burası geniş sayılmayan küçük bi avlu idi bir an avluda
durup içeri giren kadına bakdılar kadın kara carşahlı yürüyüsünden
anlaşıldığı kadarı ile yaşlıca idi sadece yürüyüş diyorum çünkü hiç
bir yeri görünmüyordu,yaşlı kadın önlerinden geçip çıkdıkları sofaya
girdi,kadının ardından bakıp
-bu benim büyükannem
-niye böle giyiniyor
-burda adet böyle kadınlar bu tür kıyafetler giyer
-ilginç
-benim için değil senin için olabilir ama
-odana gidiyorduk galiba
-afedersin gidelim
beraber avluyu topu topu 5 adımda geçtiler,oda dedikleri yer beş
arşını geçmeyecek kadar ufak rutubetli bir odacıkdı,emira önden girdi
odaya
-burası mı!!
-evet burası
-burda sadece sen mi kalıyorsun
-hayır diğer kardeşlerim le beraber biz 9 kardeşiz,hepimiz burda
kalırız
- zor olsa gerek
-zor olsada dile getiremiyordum malum o zaman konuşmak biraz güç
oluyor,şu an bunları konuşabilmemiz tanrının bir hediyesi galiba bize
emira zoraki gülümsedi,odanın penceresinin dibindeki sedire oturdular,
birinin yüzünde yüzyıllık bir yanlızlık,ötekinde acıma ile nefret
arası pırıldayan kara gözleri bir kuzgunu carıştıran hatları ile
esmer,iki kız çocuğu...
-kaç yaşında olduğunu sormadım sana dimi ?
-5 yaşındayım,yani öle zannediyorum,ya sen
emira yorgun gözlerini yavaşca çevirdi,
-7 ,ben eminim 7 yaşındayım
bir süre sessizce oturdular,
-bana evini gezdirirmisin
-tabii gel benimle sana bi yer göstereceğim
beraberce odadan çıkıp tekrar avluya indiler,tamamen kerpiç olan ev
sıcak havanın da etkisiyle sarı toprağın üstünde dünya varolduğundan
beri varmış gibi duruyordu,civardaki tek ev di denebilir hatta tek
canlı belirtisi,avlunun tam karşısına düşen tamamen kararmış ahsap
kapıya doğru yöneldiler,tam kapının yanında;

-neden çıkmıyoruz
-korkuyorum
-niçin neden korkuyorsun
-bilmiyorum ama korkuyorum
-burası senin evin ve buda senin kapın kapıyı açabilirsin heralde
-evet açabilirim
-peki neden açmıyorsun
-beni burda öldürmüşlerdi o yüzden
emira birden durdu yavaşca isimsiz kızdan uzaklaşıp ona doğru bakdı
-bunu neden daha evvel söylemedin
-bilmiyorum hatırlamak istemedim galiba ,sen öldüğünü anı
hatırlıyormusun
- evet hatırlıyorum ama bilmek istemezsin ,ben bosnalıyım
-bosna neresi ki neden bilmek istemiyim
-bosna benim yaşadığım yer,elini boynunda sarılı kaşkoluna götürdü
yavaşca...
dedim ya bilmek istemezsin
- kaç yıldır yukardasın peki
-6 yıl oldu sanırım
-benimde o kadar galiba
-gitmem lazım
-nereye
- yukarı çıkıp yeni gelenlere bakıcam,
-hepsi bizim gibi mi
-hayır değil ,biz çocuk olduğumuz için böyleyiz
- sadece çoçucklar mı iner dünyaya
-evet sadece çocuklar ve yanlız öldürülen çocuklar
evin etrafı karardı silik silüetler halinde iki gölge yavaş yavaş
kayboldu,her şey aynı idi artık aşağıda...
oda da oturan yaşlı kadın yerinden kalkdı sofadan gecip avlu
vardı,kapıyı yavaşca acıp gitti...
hepsi bu kadardı
kapı açıldı ve yavaş yavaş kapandı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder