27 Ocak 2013 Pazar

Sizin Hiç Anneniz Öldü mü? Benim Öldü

Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk
bak mevsim umut mevsimi
papatya mevsimi, gül mevsimi
mevsim bahar
dağlar kar
suların coşup taştığı zamandır...
Kalk yarasına merhem olduğum kalk
ben geldim uyan da bir bak
yatma öyle sessiz, öyle nefessiz n’olur
yatma öyle çaresiz
aç gözlerini yaşadığını bileyim
gülersen güleyim
ağlarsan gözyaşını sileyim
oynat kirpiklerini bulutlar uçsun gözlerinde
bahar yağmurları yıkasın saçlarını
ölmek gerekiyorsa ben öleyim...
Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk
ben geldim uyan da bak
kime bu nazın, kime bu küsün
bu inat niye
konuş benimle, Allah aşkına konuş
yatma öyle sessiz, öyle nefessiz kurban olduğum
bir ses ver, bir nefes
yaşadığını bileyim...
Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk
ben geldim uyan da bir bak
saklandığımız kovuklarda
şidetli yağmurlar yağsın yine
rüzgarlar essin, fırtınalar kopsun, şimşekler çaksın
koynuna al beni, sarıl sımsıkı
başımı göğsüne yaslayayım
yeneyim bütün korkularımı
ve sen beni hiç bırakma, bıkma n'olur
Koynuna al yine,
sarıl sımsıkı üşüyorum
korkuyorum yıldızlar uykuya yattığında
tut elimden güneşe götür beni
saçları sümbül anam, yanağı gül anam
sayki, küçük bir çocuğum daha hiç büyümedim
şimdi ben ne yaparım, nereye giderim
kime gösteririm kanayan dizlerimi...
Uyan anam bak sümbül vakti, gül vakti
bin hayat tomurcuğu umuda kızarır dallarda
usul, ağır, yorgun uyuyor bedenin
ah ne kadarda güzelsin anam
uyan kurban olduğum uyan da bir bak
rüzgar vakti dağlarda, sevda vakti...
Tut elimden kırlara gidelim
beyaz papatyalar toplayayım sana
düşersen yalnız kalırım
gidersen öksüz
taşıyamaz yüreğimin ağrısını hiç bir beden...
Kalk Allah aşkına kalk
böyle yapayalnız boynu bükük koma beni
senin sıcaklığından ayrı, sevginden uzak
kime koşarım, nasıl yaşarım böyle bir başıma
teninin kokusunu özledim anne, sımsıcak nefesini
yavrum diyen o nazlı yumuşacık sesini
hadi uyan canyoldaşım, gözbebeğim
sarı gülüm, altın kalplim, iyilik meleğim
gözlerime acılar yağdıran
kalk ki, yine türküler söyleyeyim sana
Ey dağlar taşlı dağlar
başı telaşlı dağlar
ben anamı yitirdim
gözlerim yaşlı dağlar
Bağların gülü kaldı
gamlı bülbülü kaldı
ah komşular komşular
ben annemi yitirdim
boynum bükülü kaldı
Kalk anam kalk Allah aşkına kalk
sensiz bu yürek nasıl dayanır
derdini kalem olup yazmaya, dil olup söylemeye
sana sarılmayı özledim, nazlanıp darılmayı
kanayan gözlerimde sızılar akıyor bak
kırmızı yağmurlar yağıyor üzerime
ıslanıyor sensiz kalan yanım
hadi uyan yüreğini öptüğüm
koma beni buralarda yalnız
bırakıp gitme
yıkılırım
kahrolurum
bir kez değil, her gün bin kez ölürüm...
Sarılki
kokun sinsin tenime anne
sevgin işlesin yüreğime
bu yalancı dünyada kimim varki senden başka
gözlerimden öpecek, üstümü örtecek
karanlık soğuk gecelerde...
Kalk anam Allah aşkına kalk
karanlık çöküyor bak goncagül sevinçler üstüne
boynunu büküyor yaşam
yaralı ceylanlar meliyor uzak dağbaşlarında
turnalar da geçmiyor artık
kalk Allah aşkına kalk
sen bir maral ol, ben ceylan
dağlar gökkuşağı olsun, ovalar seyran
Sarıl sımsıkı tenim ol, beni bırakma
tut ellerimi benimle ağla, benimle yan
benimle uyu, benimle uyan
birlikte çıkalım dağlara bak yayla zamanı
ben munzur suyu olayım, sen teyran
sen nisan ol, ben haziran...
ben küçük bir pınar, sen çağlayan
akıp gidelim koyun koyuna...
Sen yoksan kurur kurnalar
dereler susuz, koyunlar kuzusuz kalır
melemez bir daha ardından koyunlar
kan süzülür kirpiklerden yüreklere
keklikler de ötmez bir daha, turnalar da geçmez buralardan
bir daha koşamam çayır kuşlarıyla, yarışamam deli sularla
bastırıp göğsüme acılarımı küserim yaşama...
Kalk anam kalk Allah aşkına kalk
bulutlar da ağlıyor bak
kalk şiirler dizilsin yollara, türküler dizilsin
eğilsin önünde kavak ağaçları, akakasyalar
selama dursun çiçekler
yaşamın adı sensin, senin adın yaşam
düşersem omuzuna
üşürsem yüreğine yaslanayım
tut ellerimi sevinçlere yürüyellim anne
nasıl taşıdıysan beni dokuz ay karnında
ben sırtımda taşıyayım seni bir ömür...

Ah! nazlı anam
uzansam
dokunabilir miyim? yüreğindeki incinmişliklere
durdurabilir miyim? zamanı
gözlerinin içindeki yaşları öpebilir miyim?
anlayabilir miyim? yaşamı ve ölümü
anlatabilir miyim? acının dayanılmazlığını
yaşamın umursamazlığını
kim dinler beni...
Ey benim dağ dağ kalbime gömdüğüm nazlım
benki, düşleri ıssız nehirlere akan o küçük çocuğum daha
kar yağıyor, rüzgar uğultuları dışarda
al sıcaklığına sar beni, üşüyorum
ya gece, gecede üşür mü anne
kimsesiz kalınca
bırakıp gitme n’olur

Ben başımı nasıl taşlara çalmazım dağlar oy
gözyaşımı nasıl çaylara salmazım dağlar oy
ah komşular komşular hele deyin
ya ben nasıl, ya ben nasıl ağlamazım dağlar oy...

Sizin hiç anneniz öldü mü? Benim öldü!

Sizin Hiç Anneniz Öldü mü? Benim Öldü

Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk
bak mevsim umut mevsimi
papatya mevsimi, gül mevsimi
mevsim bahar
dağlar kar
suların coşup taştığı zamandır...
Kalk yarasına merhem olduğum kalk
ben geldim uyan da bir bak
yatma öyle sessiz, öyle nefessiz n’olur
yatma öyle çaresiz
aç gözlerini yaşadığını bileyim
gülersen güleyim
ağlarsan gözyaşını sileyim
oynat kirpiklerini bulutlar uçsun gözlerinde
bahar yağmurları yıkasın saçlarını
ölmek gerekiyorsa ben öleyim...
Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk
ben geldim uyan da bak
kime bu nazın, kime bu küsün
bu inat niye
konuş benimle, Allah aşkına konuş
yatma öyle sessiz, öyle nefessiz kurban olduğum
bir ses ver, bir nefes
yaşadığını bileyim...
Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk
ben geldim uyan da bir bak
saklandığımız kovuklarda
şidetli yağmurlar yağsın yine
rüzgarlar essin, fırtınalar kopsun, şimşekler çaksın
koynuna al beni, sarıl sımsıkı
başımı göğsüne yaslayayım
yeneyim bütün korkularımı
ve sen beni hiç bırakma, bıkma n'olur
Koynuna al yine,
sarıl sımsıkı üşüyorum
korkuyorum yıldızlar uykuya yattığında
tut elimden güneşe götür beni
saçları sümbül anam, yanağı gül anam
sayki, küçük bir çocuğum daha hiç büyümedim
şimdi ben ne yaparım, nereye giderim
kime gösteririm kanayan dizlerimi...
Uyan anam bak sümbül vakti, gül vakti
bin hayat tomurcuğu umuda kızarır dallarda
usul, ağır, yorgun uyuyor bedenin
ah ne kadarda güzelsin anam
uyan kurban olduğum uyan da bir bak
rüzgar vakti dağlarda, sevda vakti...
Tut elimden kırlara gidelim
beyaz papatyalar toplayayım sana
düşersen yalnız kalırım
gidersen öksüz
taşıyamaz yüreğimin ağrısını hiç bir beden...
Kalk Allah aşkına kalk
böyle yapayalnız boynu bükük koma beni
senin sıcaklığından ayrı, sevginden uzak
kime koşarım, nasıl yaşarım böyle bir başıma
teninin kokusunu özledim anne, sımsıcak nefesini
yavrum diyen o nazlı yumuşacık sesini
hadi uyan canyoldaşım, gözbebeğim
sarı gülüm, altın kalplim, iyilik meleğim
gözlerime acılar yağdıran
kalk ki, yine türküler söyleyeyim sana
Ey dağlar taşlı dağlar
başı telaşlı dağlar
ben anamı yitirdim
gözlerim yaşlı dağlar
Bağların gülü kaldı
gamlı bülbülü kaldı
ah komşular komşular
ben annemi yitirdim
boynum bükülü kaldı
Kalk anam kalk Allah aşkına kalk
sensiz bu yürek nasıl dayanır
derdini kalem olup yazmaya, dil olup söylemeye
sana sarılmayı özledim, nazlanıp darılmayı
kanayan gözlerimde sızılar akıyor bak
kırmızı yağmurlar yağıyor üzerime
ıslanıyor sensiz kalan yanım
hadi uyan yüreğini öptüğüm
koma beni buralarda yalnız
bırakıp gitme
yıkılırım
kahrolurum
bir kez değil, her gün bin kez ölürüm...
Sarılki
kokun sinsin tenime anne
sevgin işlesin yüreğime
bu yalancı dünyada kimim varki senden başka
gözlerimden öpecek, üstümü örtecek
karanlık soğuk gecelerde...
Kalk anam Allah aşkına kalk
karanlık çöküyor bak goncagül sevinçler üstüne
boynunu büküyor yaşam
yaralı ceylanlar meliyor uzak dağbaşlarında
turnalar da geçmiyor artık
kalk Allah aşkına kalk
sen bir maral ol, ben ceylan
dağlar gökkuşağı olsun, ovalar seyran
Sarıl sımsıkı tenim ol, beni bırakma
tut ellerimi benimle ağla, benimle yan
benimle uyu, benimle uyan
birlikte çıkalım dağlara bak yayla zamanı
ben munzur suyu olayım, sen teyran
sen nisan ol, ben haziran...
ben küçük bir pınar, sen çağlayan
akıp gidelim koyun koyuna...
Sen yoksan kurur kurnalar
dereler susuz, koyunlar kuzusuz kalır
melemez bir daha ardından koyunlar
kan süzülür kirpiklerden yüreklere
keklikler de ötmez bir daha, turnalar da geçmez buralardan
bir daha koşamam çayır kuşlarıyla, yarışamam deli sularla
bastırıp göğsüme acılarımı küserim yaşama...
Kalk anam kalk Allah aşkına kalk
bulutlar da ağlıyor bak
kalk şiirler dizilsin yollara, türküler dizilsin
eğilsin önünde kavak ağaçları, akakasyalar
selama dursun çiçekler
yaşamın adı sensin, senin adın yaşam
düşersem omuzuna
üşürsem yüreğine yaslanayım
tut ellerimi sevinçlere yürüyellim anne
nasıl taşıdıysan beni dokuz ay karnında
ben sırtımda taşıyayım seni bir ömür...

Ah! nazlı anam
uzansam
dokunabilir miyim? yüreğindeki incinmişliklere
durdurabilir miyim? zamanı
gözlerinin içindeki yaşları öpebilir miyim?
anlayabilir miyim? yaşamı ve ölümü
anlatabilir miyim? acının dayanılmazlığını
yaşamın umursamazlığını
kim dinler beni...
Ey benim dağ dağ kalbime gömdüğüm nazlım
benki, düşleri ıssız nehirlere akan o küçük çocuğum daha
kar yağıyor, rüzgar uğultuları dışarda
al sıcaklığına sar beni, üşüyorum
ya gece, gecede üşür mü anne
kimsesiz kalınca
bırakıp gitme n’olur

Ben başımı nasıl taşlara çalmazım dağlar oy
gözyaşımı nasıl çaylara salmazım dağlar oy
ah komşular komşular hele deyin
ya ben nasıl, ya ben nasıl ağlamazım dağlar oy...

Sizin hiç anneniz öldü mü? Benim öldü!

24 Ocak 2013 Perşembe

Selçuk Yöntem - Sevmek Neymiş Birgün Anlarsın



 Uykuların kaçar geceleri
 Bir türlü sabah olmayı bilmez
 Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
 Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
 Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
 Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
 Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
 Onun unutamadığın hayali
 Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
 Sevmek neymiş birgün anlarsın

 Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
 Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
 Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
 Vurursun başını soğuk taş duvarlara
 Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
 Duyarsın
 Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
 Sevmek neymiş birgün anlarsın


 Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
 Niçin yaratıldığını
 Bu igrenç dünyaya neden geldiğini
 Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini
 Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
 Dolar gözlerin için burkulur
 Sevmek neymiş birgün anlarsın

 Birgün anlarsın sevilen dudakların
 Sevilen gözlerin erişilmezliğini
 O hiç beklenmeyen saat geldi mi
 Düşer saçların önüne ama bembeyaz
 Uzanır gökyüzüne ellerin
 Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
 Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
 Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
 Sevmek neymiş birgün anlarsın

 Birgün anlarsın hayal kurmayı
 Beklemeyi
 Ümit etmeyi
 Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
 Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
 Lanet edersin yaşadığına
 Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
 O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden

 SENI SEVDIĞIMI BIRGÜN ANLARSIN

Selçuk Yöntem - Sevmek Neymiş Birgün Anlarsın



 Uykuların kaçar geceleri
 Bir türlü sabah olmayı bilmez
 Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
 Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
 Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
 Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
 Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
 Onun unutamadığın hayali
 Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
 Sevmek neymiş birgün anlarsın

 Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
 Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
 Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
 Vurursun başını soğuk taş duvarlara
 Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
 Duyarsın
 Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
 Sevmek neymiş birgün anlarsın

22 Ocak 2013 Salı

Sen ve Ben

Bu sevdânın üstünden nice yazlar geçti,
Bir fotoğrafın kaldı geriye gülüşlerinden
Nasıl vurdumduymaz, nasıl umursamaz olabiliyorsun böyle?
Niçin anlamak istemiyorsun beni?
Derin bir bakış düşüverdi yere düşlerimden.
Ellerim kırışmış, duygularım karışmış, masam darmadağınık.
Yitirmiş anlamını kelimelerim...
Dilimden dökülen her söz, oluyor çığlık.
Dünler yıprattı beni, bu yüzden bakışlarım pısırık,
Aynı ben değilim ben!


Fotoğraf YediYedi.com sitesinden alınmıştır.


Hatırlar mısın bilmem, o piknik kaçamağını.
Ne Ferdi Tayfurlar döktürmüştüm sana.        
  Ne gülüşler koparmıştım senin için, içimden...
            Ne duygular çıkarmıştım yüreğimin derinliklerinden.
  Ya o birlikte dolaşmamıza ne demeli kır-bayır?
Peki ya, balık tutma hikâyesi?
      Balığı tutmuştum tutmasına ama...
       Senin elini tutamamıştım, ne fayda!
                   Cesaret edip söyleyememiştim aşkımı sana.
                                          Bu hasret, mazinin tozlu yapraklarını doldurdu ceplerime.
                           Her zamankinden daha çok arar oldum gözlerini.
     Hasretlik bana göre değil arkadaş...
                                        Aldı savurdu düşüncelerimi sokak aralarına, sayfa sayfa...
Aynı ben değilim ben!

Göremezsin, bakma, şimdi yok gözlerimde mutluluk!
Bütün kabahat bende sakın duyma sen suçluluk.
Sana gülüm demedim, kızarsın, bir gün solarsın diye...
Sana "gülüşüm" de diyemedim ne çâre.
Ayakkabılarımı eskittim dağ başlarında,
Düşüncelerimi gökyüzüne savurdum,
Belki de yağmura karışıp, düşüverir avuçlarına, yıllanmış sevgim.
Belki de ayağına takılıverir yalnızlığım,
Düşüverirsin.
Yarısını kendine saklayıp, diğer yarısına da beni doldurursun belki de körpecik yüreğinin..
Belki de sen de yazarsın beni yüreğine, tükenmez kalemle, benim seni yazdığım gibi.
Bak...
Hayallerim de yoruldu artık, düşünemiyorum.
Hadi diyelim ki ben aynı benim, değişmedim.
Peki ya, sen aynı sen misin?

Sen ve Ben

Bu sevdânın üstünden nice yazlar geçti,
Bir fotoğrafın kaldı geriye gülüşlerinden
Nasıl vurdumduymaz, nasıl umursamaz olabiliyorsun böyle?
Niçin anlamak istemiyorsun beni?
Derin bir bakış düşüverdi yere düşlerimden.
Ellerim kırışmış, duygularım karışmış, masam darmadağınık.
Yitirmiş anlamını kelimelerim...
Dilimden dökülen her söz, oluyor çığlık.
Dünler yıprattı beni, bu yüzden bakışlarım pısırık,
Aynı ben değilim ben!

Bu Aşk da Solladı Beni...

Fotoğraf YediYedi.com sitesinden alınmıştır.

Bu aşk da solladı beni.
Gitti ardına bile bakmadan.
Şakaklarımda çiğ damlaları bıraktı.
Aciz vücudumu bir köşe başına fırlattı.
Kuruttu nehirlerimi daha akmadan.

Bu aşk da solladı beni.
Sinyal bile vermeden
Ve
Gidiyorum demeden
Kayboluverdi görünürlerden.


Bu aşk da solladı beni.
Sormadı köşe başlarında niçin beklediğimi.
Bardaktan boşalırcasına yağan bir yağmurda...
aşkı beklerken sırılsıklam olduğumu söylemeden...
ağzımı kapattı.
Bu aşk da solladı beni...
Çok kötü solladı.

Bu Aşk da Solladı Beni...

Fotoğraf YediYedi.com sitesinden alınmıştır.

Bu aşk da solladı beni.
Gitti ardına bile bakmadan.
Şakaklarımda çiğ damlaları bıraktı.
Aciz vücudumu bir köşe başına fırlattı.
Kuruttu nehirlerimi daha akmadan.

Bu aşk da solladı beni.
Sinyal bile vermeden
Ve
Gidiyorum demeden
Kayboluverdi görünürlerden.

21 Ocak 2013 Pazartesi

Turizm'dir Mesleğim

Turizm'dir mesleğim,
Güleryüzdür görevim.
Gece gündüz çalışır,
Harekettir bereketim.

Uluslararasıdır hedefim.
Ama vatandaşımdır önceliğim,
Ayşe, Fatma, Hasan, Mustafa
Sizleride beklerim.


İşletmenin öz kişiliği,
Sevmektir mesleğini.
Yarınlardır geleceği,
Yine bekleriz derken.

Güzel anılarınızı bırakırken,
Hatırlanmak isteriz.
Size hoşçakalın derken,
Yeniden bekleriz.


Türkan Yakın

Turizm'dir Mesleğim

Turizm'dir mesleğim,
Güleryüzdür görevim.
Gece gündüz çalışır,
Harekettir bereketim.

Uluslararasıdır hedefim.
Ama vatandaşımdır önceliğim,
Ayşe, Fatma, Hasan, Mustafa
Sizleride beklerim.

15 Ocak 2013 Salı

Üç Günlük Ömür

“Ben bir kelebek üç günlük ömrüm
Kırda aradığım çiçeğim sensin
Geçti bu ömrüm karla boranla
Kaybolan baharım güneşim sensin! ..'

Üç günlük ömür de üç günlük soluktu aşkımız
Sularca özgür olup akamadık yatağımız da…
Dağ doruklarına erdiremedik sevdamızı..


Mutlulukları azad ettik kendimizden
Sabaha uzak gecelere bıraktık sözlerimizi
Karanlıkların içinde kaldı türkümüz
Çığlığımız nafile artık..
Beyhude ömür tükeniyor bak…
Üçüncü gününe geldik hayatın..

Üç Günlük Ömür

“Ben bir kelebek üç günlük ömrüm
Kırda aradığım çiçeğim sensin
Geçti bu ömrüm karla boranla
Kaybolan baharım güneşim sensin! ..'

Üç günlük ömür de üç günlük soluktu aşkımız
Sularca özgür olup akamadık yatağımız da…
Dağ doruklarına erdiremedik sevdamızı..

2 Ocak 2013 Çarşamba

Facebook HD kapak fotoğrafları 2#

İlk paylaşımlarımızdan "Facebook HD kapak fotoğrafları" büyük ilgi gördü ve sürekli yeni kapakların yayınlanmasını istedi.Bizde Facebook Hd kapak fotoğrafları #2 yi yayınladık.
# Kapak resimlerinin üzerine tıkladığınızda orjinal boyutları ile gözükecektir.
Kaynak: YediYedi.com





Facebook HD kapak fotoğrafları 2#

İlk paylaşımlarımızdan "Facebook HD kapak fotoğrafları" büyük ilgi gördü ve sürekli yeni kapakların yayınlanmasını istedi.Bizde Facebook Hd kapak fotoğrafları #2 yi yayınladık.
# Kapak resimlerinin üzerine tıkladığınızda orjinal boyutları ile gözükecektir.
Kaynak: YediYedi.com