20 Nisan 2013 Cumartesi

Nerdesin?

NERDESİN ?

Senden haber gelmez oldu,
Nerelerde, ne haldesin ?
Soldu yüzüm gülmez oldu,
Nerelerde, ne haldesin ?

Yüreğimi açıyorsun,
Sevgi ekip saçıyorsun,
Birden bire kaçıyorsun,
Nerelerde, ne haldesin ?

Her an seni anıyorum,
Herkesi sen sanıyorum,
Senin için yanıyorum,
Nerelerde, ne haldesin ?


Mektubunu okuyorum,
Hasretini dokuyorum,
İnan ki sen kokuyorum,
Nerelerde, ne haldesin ?

Senle mutlu,senle varım,
Sen olmadan ne yaparım,
Kışa döndü ilkbaharım,
Nerelerde, ne haldesin ?

Gönül işte durulmuyor,
Usanmıyor, yorulmuyor,
Sensiz mutlu olunmuyor,
Nerelerde, ne haldesin ?
Kaynak: Şiir - YediYedi.com

Nerdesin?

NERDESİN ?

Senden haber gelmez oldu,
Nerelerde, ne haldesin ?
Soldu yüzüm gülmez oldu,
Nerelerde, ne haldesin ?

Yüreğimi açıyorsun,
Sevgi ekip saçıyorsun,
Birden bire kaçıyorsun,
Nerelerde, ne haldesin ?

Her an seni anıyorum,
Herkesi sen sanıyorum,
Senin için yanıyorum,
Nerelerde, ne haldesin ?

Kartpostal

KARTPOSTAL

Bilmeliydin bir şeyi,
Sendin tutunduğum dal.
Yıktı bütün her şeyi,
Gönderdiğin kartpostal.



Titremişti ellerim,
Heyecanla açmıştım.
Ya“Canım” ya “Sevgilim”
Yazdığını sanmıştım.

Satır satır taradım,
Saygı ve dilek çoktu.
Yazık ki bulamadım,
Seven bir yürek yoktu.

“Arkadaşım” diyerek,
Mesafeyi koymuşsun.
Aşk senin nene gerek,
Sen sevgiye doymuşsun.

SORARIM

Ne duamda yer alacak
Ne bedduam olacaksın
Pek çok pişman olacak
Hemde çok ağlayacaksın

Derdini anlatacak
Başını yaslayacak
Ne de sana sızlayacak
Bir de yürek bulacaksın


Bir gün beni arayacak
Hüsranla dolacaksın
Sevgiden sevgiliden
Hiç bir şey kalmayacak

Yüreğin burkulacak
Gözlerin yaş dolacak
O güzel günlerinden
Geriye ne kalacak

SORARIM

Ne duamda yer alacak
Ne bedduam olacaksın
Pek çok pişman olacak
Hemde çok ağlayacaksın

Derdini anlatacak
Başını yaslayacak
Ne de sana sızlayacak
Bir de yürek bulacaksın

Kartpostal

KARTPOSTAL

Bilmeliydin bir şeyi,
Sendin tutunduğum dal.
Yıktı bütün her şeyi,
Gönderdiğin kartpostal.

Sen İste

SEN İSTE


Susma konuş dilinden
Çıksın artık bir çift söz.
Bekliyor bunu senden,
Bak burada iki göz.

Sabretmemi istersen,
Günü güne eklerim.
Beklememi dilersen,
Ömür boyu beklerim.


Tek isteğim mutluluk,
Umrumda mı el alem.
Çıktığım bu yolculuk,
Yüreğine bir tanem.

Sabretmemi istersen,
Günü güne eklerim.
Beklememi dilersen,
Ömür boyu beklerim.

Unutmadınsa eğer,
Aç kapını gireyim.
İnan dünyaya değer,
Varsa kalbinde yerim.

Sabretmemi istersen,
Günü güne eklerim.
Beklememi dilersen,
Ömür boyu beklerim.

Sen İste

SEN İSTE


Susma konuş dilinden
Çıksın artık bir çift söz.
Bekliyor bunu senden,
Bak burada iki göz.

Sabretmemi istersen,
Günü güne eklerim.
Beklememi dilersen,
Ömür boyu beklerim.

Ağlatan Gülmez

AĞLATAN GÜLMEZ

Hayat bir yolculuk, insan yolcusu,
Mutluluk kullara, gönül uykusu,
Elde etmek zordur, onu doğrusu,

Kaçarsa elinden, bir daha dönmez,
Unutma bu sözü ; “ağlatan, gülmez”

Denmiş ; “rüzgar eken,fırtına biçer”
Akıl gelir başa, iş işten geçer,
Bilenler kem sözü, demeden seçer,


Çıkarsa dilinden, bir daha dönmez,
Unutma bu sözü ; “ağlatan, gülmez”

Bilmem lazım deyip, her şeyi sorma,
Kabüllen kaderi, kafanı yorma,
Sevdiğini sakın, incitme kırma,

Bıkar ise senden, bir daha dönmez,
Unutma bu sözü, “ağlatan, gülmez”

Ne gerek çok söze, işin özü şu;
Hayatında vardır, düzü-yokuşu,
Kolay konmaz başa, şans-talih kuşu,

Uçarsa ilinden, bir daha dönmez,
Unutma bu sözü, “ağlatan, gülmez”

Ağlatan Gülmez

AĞLATAN GÜLMEZ

Hayat bir yolculuk, insan yolcusu,
Mutluluk kullara, gönül uykusu,
Elde etmek zordur, onu doğrusu,

Kaçarsa elinden, bir daha dönmez,
Unutma bu sözü ; “ağlatan, gülmez”

Denmiş ; “rüzgar eken,fırtına biçer”
Akıl gelir başa, iş işten geçer,
Bilenler kem sözü, demeden seçer,

Yâr Olur musun?

YÂR OLUR MUSUN ?


Anlatmak ne mümkün yaram derinde,
Derdimin şifâsı senin elinde,
İnanır sözüme durmaz yerinde,
Coşar gelir bana, yâr olur musun ?

Allah aşkına düşünüp bir ara,
Aldırmadan fırtına tipi kara,
Benden beklemeyi koyup kenara,
Şaşar gelir bana, yâr olur musun ?


Sevgiye susamış, içip kanmışsam,
Uğruna kül olup, sana yanmışsam,
Açtığın yarayı sarar sanmışsam,
Koşar gelir bana, yâr olur musun ?

Yakıp yıkıp, sonra da kaçar mısın ?
Ya da “kısmet” der, yola çıkar mısın ?
Su gibi engelleri yıkar mısın ?
Taşar gelir bana, yâr olur musun ?

Kırıp zincirleri, prangaları,
Sonra üzerine giyip alları,
Ovayı, dağları uzun yolları,
Aşar gelir bana, yâr olur musun ?

Yâr Olur musun?

YÂR OLUR MUSUN ?


Anlatmak ne mümkün yaram derinde,
Derdimin şifâsı senin elinde,
İnanır sözüme durmaz yerinde,
Coşar gelir bana, yâr olur musun ?

Allah aşkına düşünüp bir ara,
Aldırmadan fırtına tipi kara,
Benden beklemeyi koyup kenara,
Şaşar gelir bana, yâr olur musun ?

BENDE Kİ SEN

Sen benim adımdın
Herkesin çağırdığı
Sen benim kaynağımdın
Suların fışkırdığı

Sen benim hayallerimden
Rüyalarıma dolan
Sen benim yıldızımdın
Bir görünüp bir kaybolan


Sen benim kanımdın
Damarıma can veren
Sen benim nefesimdin
Ciğerlerime giren

Sen benim ateşimdin
Alev alev yandığım
Sen benim bebeğimdin
Evcilik oynadığım

Olamazsan olmazımdın
Sen bana benden yakın
Sensiz yaşayamam ben
Hoşçakal deme sakın

BENDE Kİ SEN

Sen benim adımdın
Herkesin çağırdığı
Sen benim kaynağımdın
Suların fışkırdığı

Sen benim hayallerimden
Rüyalarıma dolan
Sen benim yıldızımdın
Bir görünüp bir kaybolan

Bayram Mesajı

BAYRAM MESAJI

Emir bu ; “olan versin”
Ver ki, bereketlensin,
Olmayanda sevinsin
Açsa doysun insanlar,
Bayram olsun bayramlar.

Sevgi ister küçükler,
Saygı bekler büyükler,
Son bulmalı küslükler,
Mutlu olsun insanlar,
Bayram olsun bayramlar.


Sözümüz anlaşılır;
“Zor birlikte aşılır”
Sevince kaynaşılır,
Sevgi dolsun insanlar,
Bayram olsun bayramlar.

Mümtaz, daha ne desin,
Analar inlemesin,
Her gün şehit gelmesin!
Huzur bulsun insanlar,
Bayram olsun bayramlar.

Bayram Mesajı

BAYRAM MESAJI

Emir bu ; “olan versin”
Ver ki, bereketlensin,
Olmayanda sevinsin
Açsa doysun insanlar,
Bayram olsun bayramlar.

Sevgi ister küçükler,
Saygı bekler büyükler,
Son bulmalı küslükler,
Mutlu olsun insanlar,
Bayram olsun bayramlar.

UNUTAMAYACAKSIN

Beni unutmak istedikçe,
Bir sızı kaplayacak yüreğini.
Kalbine bir burukluk çökecek,
İki sevgili gördükçe el ele dolaşan
Aklına ben geleceğim.


Sen kaçtıkça hatıralardan,
Onlar yakana yapışacak.
Bir sigara yakacaksın yarı pişman,
Beni sevdiğini itiraf edemeyeceksin

Yediremeyeceksin gururuna,
Bir gün çekip gideceksin buralardan
Beni unutmak ümidiyle,
Deli divane olacaksın.
Ama beni unutamayacaksın!

UNUTAMAYACAKSIN

Beni unutmak istedikçe,
Bir sızı kaplayacak yüreğini.
Kalbine bir burukluk çökecek,
İki sevgili gördükçe el ele dolaşan
Aklına ben geleceğim.

Bilemedin

BİLEMEDİN

Kederi tasayı koyup kenara,
Düşündüm her şeyi yazmalı artık.
Dedim gerekirse kopmalı nara,
Gönül suskunluğu bozmalı artık.

“Senin eskimeni istemem” demiş,
Dostluk niyetini belli etmiştin.
Halbuki ben seni öyle bir sevmiş,
Mecnunun olmuştum, bilememiştin.


Yaşamak kim için, sevgi kim için?
Aşk arzusu dile gelmeli artık.
Kaderine küsmek, ağlamak niçin?
Yaş döken tüm gözler, gülmeli artık.

“Senin eskimeni istemem” demiş,
Dostluk niyetini belli etmiştin.
Halbuki ben seni öyle bir sevmiş,
Mecnunun olmuştum, bilememiştin.

Bilemedin

BİLEMEDİN

Kederi tasayı koyup kenara,
Düşündüm her şeyi yazmalı artık.
Dedim gerekirse kopmalı nara,
Gönül suskunluğu bozmalı artık.

“Senin eskimeni istemem” demiş,
Dostluk niyetini belli etmiştin.
Halbuki ben seni öyle bir sevmiş,
Mecnunun olmuştum, bilememiştin.

Sana Yenik Düştüm

Sana yenik düştüm,
Aşkına sevdana,
Ağlayan gözlerimde sen,
Terleyen vucudumdan sen aktın,
Bir güvercin gibi uçtun uzaklara,
Belki istemeden ayrıldık. Ama...



Bugün seni ölesiye özledim,
Sıcak ellerini tutmak istiyor ellerim,
Hep gözlerine bakmak istiyor
gözlerim,
Bugün seni ölesiye özledim,

Sana Yenik Düştüm

Sana yenik düştüm,
Aşkına sevdana,
Ağlayan gözlerimde sen,
Terleyen vucudumdan sen aktın,
Bir güvercin gibi uçtun uzaklara,
Belki istemeden ayrıldık. Ama...

9 Nisan 2013 Salı

Gülme Şiiri

GÜLME AŞKKIMA TER EDİPDE GİTTİN DİYE
TÜM DEYERLERİMİ EYLENCE EDEMEZSİN KENDİNE
SEVMEDİYSEN SEVMEDİN
GİTTİNSE GİTTİN BEEE!!.
NE BU EYLENCE NE BU GÜLÜŞ
ŞEREFSİZLİYİNİ...
OYUNCAKMI ETTİN KENDİNE....

Gülme Şiiri

GÜLME AŞKKIMA TER EDİPDE GİTTİN DİYE
TÜM DEYERLERİMİ EYLENCE EDEMEZSİN KENDİNE
SEVMEDİYSEN SEVMEDİN
GİTTİNSE GİTTİN BEEE!!.
NE BU EYLENCE NE BU GÜLÜŞ
ŞEREFSİZLİYİNİ...
OYUNCAKMI ETTİN KENDİNE....

5 Nisan 2013 Cuma

Nazım Hikmet Yaşım 19


Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
19 yaşım
Sana anam gibi hürmet ediyorum
Edeceğim
Senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum
Gideceğim
Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
19 yaşım
*
Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım
Oturuyor 19 yaşım
Yatağımın başucunda
Ellerimin avucunda
Bana diyor ki;
– kafamızda getirelim geri
O delikanlı günleri cancazım,
O dehşetli güzel günleri…
*
Köpüklü şahlanışların dönüm yeri..
Dünyanın altıda biri;
Kan içinde doğuran ana..
İstasyondan istasyona
Yalınayak
Tankları kovalayarak
Açlıkla yarış…
Şarkıların boyu kilometre
Ölümün boyu bir karış…
*
Kafkas;
Güneş
Sibirya;
Kar
Seslenebildiğiniz kadar ses-
-lenin
24 saatte 24 saat Lenin
24 saat Marks
24 saat Engels
Yüz dirhem kara ekmek,
20 ton kitap
Ve 20 dakika şey! ..
*
Ne günlerdi heheheeey
Onlar ne günlerdi ahbap! ! ..
Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım
Duruyor karanlıkta 19 yaşım
Lambayı yakıyorum
Ona hayretle
Muhabbetle
Hürmetle
Ve daha bilmem neyle bakıyorum
Bakışıyoruz
*
Yılların arkasında çırptı kanadını
‘Strasroy Ploşaat’ ın saat kulesi
Yaşıyor herhangi bir 24 saatini
Vatandaş kavgasının darülfünun talebesi;
Balık çorbası, tüfek talimi, tiyatro, balet
KİTAP..
Patetes kamyonu başında süngü tak bekle nöbet
KİTAP… KİTAP…
Madde, şuur, istismar, fazla kıymet
KİTAP… KİTAP… KİTAP…
Manikür;
Hayır,
Diş fırçası;
Evet.
KİTAP… KİTAP… KİTAP…
Bu ne 24 saat
Bu ne 24 saattir ahbap! !
*
Aşk;
Yoldaş,
Profesör;
Yoldaş,
Zenci;
Coni,
Alman;
Telman,
Çinli;
Li
Ve 19 yaşım
Yoldaş da yoldaş, yoldaş da yoldaş,
Yoldaşım…
Yılların arkasında yuvarlanıyor başım
Başım yuvarlanıyor
Uzun saçlarından tutuştu yıllar
Yıllar yanıyor
Yanıyor da yanıyor…
*
Oku
Yaz
Boz
Bağır
Çağır!
Bütün kuvvetinle nefes al…
Kafanda, kalbinde
Etinde
İskeletinde ihtilal…
İhtilal;
Gündüz-gece
Gece ormanda çam dalları yakarak,
Bembeyaz
Yusyuvarlak aya bakarak,
Hep bir ağızdan şarkılar söyleniyor..
Ve bu anda
Kuvvetli dinç
Bir ağrıdan gelen deli bir sevinç
Sıçrar atlar köpüklenir çatlar
Kafanda…
*
Haaayydaa,
Beyaz orduları dumanlı ufuklar gibi önüne katan
Bir kızıl süvarisin,
Bir kızıl süvariyim,
Bir kızıl süvariyiz,
Bir kızıl, , , , ,
Geçti üç yıl
Ey benim 19 yaşım,
Ormanda çam dalları yaktığımız
Hep bir ağızdan şarkılar söyleyerek aya baktığımız
Gecelerin üstünden……..
Ben yine söylüyorum aynı şarkıları
Döndürmedi rüzgar beni havada yaprağa,
Ben kattım önüme rüzgarı…
Ve sen ki en yıkılmazları yıkabilirsin,
Gözüme bakabilir
Elimi sıkabilirsin…
Ve sen ki…
Sen,
BENİM İLK ÇOCUĞUM, İLK HOCAM, İLK YOLDAŞIM
19 YAŞIM

Nazım Hikmet Yaşım 19


Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
19 yaşım
Sana anam gibi hürmet ediyorum
Edeceğim
Senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum
Gideceğim
Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
19 yaşım
*
Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım
Oturuyor 19 yaşım
Yatağımın başucunda
Ellerimin avucunda
Bana diyor ki;
– kafamızda getirelim geri
O delikanlı günleri cancazım,
O dehşetli güzel günleri…
*
Köpüklü şahlanışların dönüm yeri..
Dünyanın altıda biri;
Kan içinde doğuran ana..
İstasyondan istasyona
Yalınayak
Tankları kovalayarak
Açlıkla yarış…
Şarkıların boyu kilometre
Ölümün boyu bir karış…
*
Kafkas;
Güneş
Sibirya;
Kar
Seslenebildiğiniz kadar ses-
-lenin
24 saatte 24 saat Lenin
24 saat Marks
24 saat Engels
Yüz dirhem kara ekmek,
20 ton kitap
Ve 20 dakika şey! ..
*
Ne günlerdi heheheeey
Onlar ne günlerdi ahbap! ! ..
Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım
Duruyor karanlıkta 19 yaşım
Lambayı yakıyorum
Ona hayretle
Muhabbetle
Hürmetle
Ve daha bilmem neyle bakıyorum
Bakışıyoruz
*
Yılların arkasında çırptı kanadını
‘Strasroy Ploşaat’ ın saat kulesi
Yaşıyor herhangi bir 24 saatini
Vatandaş kavgasının darülfünun talebesi;
Balık çorbası, tüfek talimi, tiyatro, balet
KİTAP..
Patetes kamyonu başında süngü tak bekle nöbet
KİTAP… KİTAP…
Madde, şuur, istismar, fazla kıymet
KİTAP… KİTAP… KİTAP…
Manikür;
Hayır,
Diş fırçası;
Evet.
KİTAP… KİTAP… KİTAP…
Bu ne 24 saat
Bu ne 24 saattir ahbap! !
*
Aşk;
Yoldaş,
Profesör;
Yoldaş,
Zenci;
Coni,
Alman;
Telman,
Çinli;
Li
Ve 19 yaşım
Yoldaş da yoldaş, yoldaş da yoldaş,
Yoldaşım…
Yılların arkasında yuvarlanıyor başım
Başım yuvarlanıyor
Uzun saçlarından tutuştu yıllar
Yıllar yanıyor
Yanıyor da yanıyor…
*
Oku
Yaz
Boz
Bağır
Çağır!
Bütün kuvvetinle nefes al…
Kafanda, kalbinde
Etinde
İskeletinde ihtilal…
İhtilal;
Gündüz-gece
Gece ormanda çam dalları yakarak,
Bembeyaz
Yusyuvarlak aya bakarak,
Hep bir ağızdan şarkılar söyleniyor..
Ve bu anda
Kuvvetli dinç
Bir ağrıdan gelen deli bir sevinç
Sıçrar atlar köpüklenir çatlar
Kafanda…
*
Haaayydaa,
Beyaz orduları dumanlı ufuklar gibi önüne katan
Bir kızıl süvarisin,
Bir kızıl süvariyim,
Bir kızıl süvariyiz,
Bir kızıl, , , , ,
Geçti üç yıl
Ey benim 19 yaşım,
Ormanda çam dalları yaktığımız
Hep bir ağızdan şarkılar söyleyerek aya baktığımız
Gecelerin üstünden……..
Ben yine söylüyorum aynı şarkıları
Döndürmedi rüzgar beni havada yaprağa,
Ben kattım önüme rüzgarı…
Ve sen ki en yıkılmazları yıkabilirsin,
Gözüme bakabilir
Elimi sıkabilirsin…
Ve sen ki…
Sen,
BENİM İLK ÇOCUĞUM, İLK HOCAM, İLK YOLDAŞIM
19 YAŞIM

1 Nisan 2013 Pazartesi

Delikanlım İyi Bak Yıldızlara

Delikanlım
İyi bak yıldızlara,
Onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha
Yıldızların ışığında
Kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
Delikanlım !
Senin kafanın içi
Yıldızlı karanlıklar
Kadar
Güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan
Kâinatın en mükemmel şeyidir.
Delikanlım !
Sen ki, ya bir köşe başında
Kan sızarak kaşından
Gebereceksin,
Ya da bir darağacında can vereceksin.
İyi bak yıldızlara
Onları göremezsin belki bir daha…

Delikanlım !
Belki beni anladın,
Belki anlamadın.
Kesiyorum sözümü.
Sevmek mükemmel iş delikanlım.
Sev bakalım…
Mademki kafanda ışıklı bir gece var,
Benden izin sana,
Sev sevebildiğin kadar.
Kaynak: YediYedi.com | Şiir Arşivi

Delikanlım İyi Bak Yıldızlara

Delikanlım
İyi bak yıldızlara,
Onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha
Yıldızların ışığında
Kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
Delikanlım !
Senin kafanın içi
Yıldızlı karanlıklar
Kadar
Güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan
Kâinatın en mükemmel şeyidir.
Delikanlım !
Sen ki, ya bir köşe başında
Kan sızarak kaşından
Gebereceksin,
Ya da bir darağacında can vereceksin.
İyi bak yıldızlara
Onları göremezsin belki bir daha…